31 Ekim 2011 Pazartesi

26 Ekim 2011 Çarşamba

insan bazen başka gözlüklerle bakıyor dünyaya. Sonra birden kırılıyor camlar, gözler çıplak kalıyor. O yüzden her gördüğüne inanma.
aldığım duyumlara göre burak özçivit davutpaşa semalarında taklıyormuş. mezun olan aklıma çakayım.

23 Ekim 2011 Pazar

http://imgur.com/a/wzCDc

bunları gördükçe kendi insanlığımdan utanıyorum. yazık.

20 Ekim 2011 Perşembe

apartman yöneticisi ile ufak kağıtlara yazılmış notlarla iletişim kuruyoruz. negzel :/

kırkayaklarda cinsellik

-- alıntıdır --
halen incelenmekte olan bir konu. şöyle bir sorun vardır ki, kırkayaktaki cinsel organ sayısı bilinmemektedir. normalde canlılarda bacak arasında olan üreme organının kırkayağın hangi bacaklarının arasında olduğu büyük bir sorunsaldır. iki durum söz konusudur:
-sadece iki bacağının arasında
-bütün bacaklarının arasında birer tane

eğer ilk durum geçerli ise dişi ve erkek kırkayaklarda birer tane cinsel organ vardır ki, bu görünüşte hiç bir sorun teşkil etmez. ancak biraz düşündüğümüzde şöyle ufak(!) bir sorun olduğunu görürüz, hangi iki bacak? cinsel organın hayvan üzerindeki konumu random olarak mı belirlenmektedir yoksa mesela arkadan yedinci çiftin arasında mıdır ? random olarak belirlenmesi durumunda başka ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır ki** sırf bu sorunlara kısa bir bakış bile cinsel organların yerinin her hayvanda sabit olduğunu gösterecektir. göstermese de aksini düşünmek istemez kimse. peki ya bu cinsel organın yerinin getirdiği sosyal sorunlar ? sarhoş bir kırkayak tarafından delik deşik edilerek öldürülmüş kaç dişi kırkayak gördünüz ? imkansız gibi görünse de bu kırkayak toplumunda sık görülen bir sorundur zira kendileri içkiye çok düşkündür. sırf bu nedenle evrim geçiren dişi kırkayaklar, her bacaklarının arasında birer cinsel organ geliştirmişlerdir.
evet doğru okudunuz. bir dişi kırkayakta 20 tane vajina vardır. bu, hayatta kalma güdüsünün doğada ortaya çıkardığı ilginç sonuçlardan sadece biridir. ancak erkek kırkayaklar da buna göre evrim geçirmiş ve 20 adet penis büyütmüşlerdir; orgazm anında bir çift zıplayarak bir buçuk metrelik bir yüksekliğe erişebilmektedir. evet bir başka ilginç nokta da orgazm olan kırkayak çiftinin hep beraber zıplamasıdır. bu davranışın sebebi ise bilinmemekte, ancak sperm iletimini maksimuma çıkarmak için yapıldığı düşünülmektedir.
belki de hepinizin aklına gelen bir başka sorun da kırkayaklarda grup seks sorunudur. bir dişiye 20 tane erkek kırkayak düşebileceği gibi bir erkek aynı anda 20 dişiyle birlikte olabilmektedir. tabi bu durum erkeğin kurumasına yol açmaktadır. bir başka olası sistem de dişi ve erkeğin cinsel organlarının yarısını kullanarak 10 tanesini açıkta bırakmasıdır ki bu durumda bu açıkta kalan 10 taneye karşı cins bir hayvan yanaşarak bu zinciri uzatabilir. bu şekilde biraraya gelen 58 tane*`* kırkayak, iki uçtan da birleşerek bir tekerlek oluşturabilir ve hızla dönüp zıplayarak uçabilirler. henüz açıklanamamış bir başka doğa olayı nedeniyle bu dönen teker* insan gözüne 30 metre çapında gibi görünür. ufo sandığımız cisimler aslında bu kırkayaklardır. hatta nazca şekillerini de 1047582 çift kırkayak uç uca eklenip yerde hızla dönerek oluşturmuştur.

kitap kumbarası

küçükken hemen hemen herkesin kumbarası olmuştur. ama ben küçüklüğümden beri para biriktirmek konusunda çok başarılı değilimdir. kefenin cebi yok felsefesini doğuştan benimsemiş bir insanım galiba. son zamanlarda cüzdandaki, çantadaki bozukluklar sinir bozmaya başlayınca bende kitap kumbarası yapmaya karar verdim. üzerinde renkli balıklar olan şirin mi şirin kumbara aldım. kumbaram bugün ilk meyvelerini verdi.

-kadın düşmanı sözlük
-g
-har

yirim.

15 Ekim 2011 Cumartesi

isteyenin bi yüzü, almayanın 2 yüzü

insanlar evleneceği zaman arkadaşlarının, ailesinin, yakın çevresinin düğün,ev hediyesi niyetine almaları için ihtiyaç listesi oluşturur ya, sevgili sevdiklerim,arkadaşlarım,ailem; ben bu evlilik listemden feragat ediyorum. evlendiğim zaman bana hediye almanıza gerek yok,altınları unutmamak şartıyla :p bunun yerine aşağıda listeleyeceğim ihtiyaçlarımı yakın zamanda alabilirsiniz bana, çok mes'ut edersiniz beni.

- kırmızı bere ve kırmızı deri eldivenler. üşüyorum reyiz :p
- iş bankası kültür yayınları hasan ali yücel klasikler dizisinin tamamı.
- kırmızı deri ceket.
- gelecek olan ilk film festivaline haftaiçi akşam seansına, haftasonu için ise günde 3 seansa 2şer adet bilet. filmleri ben seçerim. yorulmayın.
- pudra rengi deri ceket.
- nucky thompson papuçları. 3 çift topuksuz, 2 çift topuklu.
- binlik puzzle.
- kayak takımları, zira bu kış sık sık kartepeye gitmeyi planlıyorum.
- yeni bir nargile ve elmalı tütün.
- Institut français ya da galatasaray üniversitesinden fransızca kursu.


not: önem sırasına göre yazılmamıştır. hepsi önemlidir benim için :D

öptüm pınar.

14 Ekim 2011 Cuma

itiraf ediyorum. evde tayt giyiyorum..
bugün pazartesiymiş gibi davranıyorum. ne gerek varsa. oysaki kutsal cuma imiş bugün.
ayrıca şeker komasına girmek üzereyim.
hemem hemen her gece denk geliyo sanırım.00:00 da sözlüğe giriyorum.

yok bişii pek.

13 Ekim 2011 Perşembe

istifa etmek güzel şeymiş. özlediğin şeyleri yapabilmek demekmiş. saatlerce kitap okumakmış.
istediğin saatte uyanıp krep yapabilme özgürlüğüymüş. biriken dizileri filmleri tasasız izleyebilmekmiş. hafta içi sokakta nerden çıktığı belli olmayan insanların arasına karışmakmış. en sevdiğin şeyi yapabilmekmiş, gündüz vakti yemek yaparken bağır çağır şarkı söylemekmiş.

12 Ekim 2011 Çarşamba


erkek,güzel bir kadın kendisine bakınca protein üretir.ve eger kadın gözlerini erkege dikmeye devam ederse ölümcül seviyede protein üretilir.bunun bir damlası bir gergedanı iki saniyede öldürmeye yeter.

11 Ekim 2011 Salı

grace: iki yanlış bir doğru etmez.
axel: ya ikimiz doğruysak ve diğer herkes yanlışsa?
if you wanna know someone you should know his dreams.
the fish doesn't speak, the fish is mute because the fish knows everything..

10 Ekim 2011 Pazartesi

kimi vedalarda hosca kal denilmezmis. demedik. sadece sacma bir 'kendine iyi bak'. ama biliyorum, bakmiyorsun.

5 Ekim 2011 Çarşamba

4 Ekim 2011 Salı

a.g.: hebebebebebebe!
şaban: yaaa!
a.g.: dadada dadada dadadada!
şaban: öyle mi?
a.g.: dededaedadedad!
şaban: allah allah?
a.g.: hebebeeee dadada tatatata!
şaban: bak sen yav!
ş.ş.: ne dedi oğlum, anlatsana çabuk!
şaban: valla kumandanım, bi bok anlamadım.

2 Ekim 2011 Pazar

Demek hayat boyle iki adim otesi bile gorulmeyen sisli ve yalpali bir denizdi. Tesaduflerin oyuncagi olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardi? Kullanamadiktan sonra gogsumuzu dolduran hisler ve kafamizda kimildayan dusunceler neye yarardi? Yasayisimiza ve etrafimiza sekil vermek arzusuyla dunyaya gelmekten ise hayatin ve muhitin verdigi sekli kolayca alacak kadar bos ve yumusak olmak daha rahat, daha makul degil miydi?