27 Şubat 2011 Pazar

her olum erken olumdur ama olen genc olunca daha cok acitiyor..

erken olumlerin ardindan hep ayni yere donerken, islak sokaklar boyu dusundum..

17 Şubat 2011 Perşembe

bizi uzen neyse bitti

Yarim kaldi.Sende kalsin.
Kalsin yarim.
Tadin kaldi.Bende kalsin,bende tadin.
Bir daha dokunursan..
Bir kez daha bana dokunursan...
Karisiriz.Karisir dunle yarin.
Bizi uzen neyse burada bitsin

9 Şubat 2011 Çarşamba

bu bir ozlem yazisidir

bir kac yil oncesine kadar besiktas sahilde kohne, salas mi salas, cayi bayat, zehir gibi bir cayci vardi. ufak tahtadan masalar, eskimis tabureler.. bogazin dalgali oldugu gunlerde kenarda ya da kenarin yakinlarinda oturuyorsaniz bogazin serin sulariyla bastan asagiya islanmaniz muhtemeldi. defalarca dalgalardan kacmak icin  arkalardaki insanlarin ustune atlamisligim vardir. gokyuzunu martilar, suyu denizanalari mesken tutardi, insanlara da tabureler kalirdi. okuldan cikar, barbaros yokusunu iner solugu caycida alirdik arkadaslarla. saatlerce oturur, muhabbet eder, cene calardik. cogu zaman da yalniz giderdim oraya. bi gun devre teorisi finaline siktiri cekip kosa kosa cayciya gitmistim. zamanin nasil gectigini anlamadan  5 saat boyunca oturmusum. orada sevinir, orada dertlenir, orada konusurdum kendimle. mutlu olurdum cogu zaman orda. tek basimayken mutlu oldugum cok keyif aldigim 2 yer vardi su koca istanbulda. biri cayci, digeri de yesilcam sinemasi. kaldirdilar cayciyi o guzelim sahilden. yerine cok luks, cok modern bir otel yapiyorlarmis. haksizlik  ama degil mi?

7 Şubat 2011 Pazartesi

eskiden az yememden yakinirdiniz, "yemek ye biraz oleceksin boyle giderse." derdiniz. simdi ise "az ye pinar, camis gibi oldun." diyosunuz. az biraz tutarli olun sevgili sevdiklerim, lutfen..